Bugün ülkemizde bir vize adı olarak bilinen Schengen, aslında Lüksemburg’da bir kasabanın adıdır.
İşte bu kasabada, 1984 yılında Almanya-Fransa arasında imzalanan bir anlaşma ile, bu iki ülke arasındaki kara sınırlarında uygulanan sınır geçiş denetimlerinin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.
İki ülke yönetimini bu şekilde bir adım atmaya yönelten en önemli sebeplerden biri de, sınır geçiş noktalarındaki denetimlerde karşılaşılan güçlükleri protesto eden kamyon sürücülerinin yoğun protesto eylemleri olmuştur.
Bugün, İngiltere ve İrlanda dışındaki tüm AB üyesi ülkeler Schengen içinde yer almaktadır. Bunlara ilave olarak, Nordik Konseyi üyesi olan Norveç ve İzlanda’ya gözlemci statüsü tanınmıştır.
Geliştirilen sistemile bu üye devletler arasındaki seyahatlerde, (kara, hava ve varsa deniz yoluyla), sınır geçiş denetimleri kaldırılmıştır.
Sistemden sadece AB üyesi ülke vatandaşları değil, aynı zamanda üçüncü ülke vatandaşları da yararlanmaktadır. Bunun için, tek şart, yasal bir şekilde herhangi bir Schengen ülkesine giriş yapmaktır. Yani Pasaportunda geçerli bir Schengen vizesi olan bir Türk vatandaşı, yasal olarak herhangi bir Schengen üyesi ülkeye giriş yaptığında, aynı vize ile diğer Schengen üyesi ülkeleri de ziyaret edebilmektedir.
Andora, Liechtenstein, Arjantin, Ekvator, Şili, İsrail, Bolivya, Polonya, İzlanda, Brezilya, Macaristan, Kanada, Avustralya, Vatikan, Çek Cumhuriyeti, Kıbrıs, Malta, Japonya, Meksika, San Marino, Slovakya, Monako, Uruguay Güney Kore, U.S.A, Yeni Zelanda, Slovenya, Norveç, İsviçre
Yukarıda adı geçen ülkelerin vatandaşları, Schengen alanına herhangi bir vizeye ihtiyaç duymadan girebilirler. Ancak, Schengen Alanının sınırlarında veya daha sonra Fransa içinde her an kontrol yapılabilir. Kontroller; mali durum, konaklama veya dönüş biletinin varlığı konularında olabilir